6 Mayıs 2019 YSK Darbesi…
31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçim sonuçlarına göre İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerini kazanan Ekrem İmamoğlu oldu. Ancak YSK 6 Mayıs 2019 aldığı hukuk dışı bir kararla 31 Mart 2019 İstanbul seçimlerini iptal etti.
6 Mayıs tarihinde YSK’nın aldığı kararla İstanbul seçimleri iptal edildi. Ancak kararı YSK alsa da YSK’ya yaptığı baskılarla kararın alınmasına neden olan AKP idi. Bu nedenle, 6 Mayıs 2019 YSK Darbesi, AKP’nin sivil darbesi olarak da biliniyor.
31 Mart’ta yapılan seçimler sonucunda İstanbul’da büyükşehir belediye başkanlığı Millet İttifakı’nın adayı olan Ekrem İmamoğlu kazanmıştı. Erdoğan’ın seçim süreci boyunca deneyimsiz ve bilgisiz diye aşağıladığı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da çeyrek asırlık AKP yönetimine son vererek başkanlığı elde etmişti.
Ancak seçim sonuçlarına göre, AKP ve MHP’nin adayı Binali Yıldırım oransal olarak az denilen gerçekte ise binlerce oyluk farkla seçimi kaybetmişti. AKP ve MHP, Binali Yıldırım’ın oransal olarak çok az bir farkla geride kalmasını gerekçe göstererek İstanbul seçimlerinin iptali yönünde bir kampanya yürüttüler.
Cumhur İttifakı’nın yürüttüğü bu kirli kampanya sürecinde YSK üyeleri başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere AKP ve MHP’nin baskı ve tehditlerine maruz kaldılar.
Sonuç olarak, YSK 6 Mayıs 2019 tarihinde aldığı hukuk dışı kararla İstanbul seçimlerini iptal etti. Alınan karara göre 23 Haziran’da İstanbul seçimleri tekrar yapılacaktı.
Böylece her fırsatta darbelerden ve darbecilerden dem vurararak seçmen nezdinde mağdur rolüne bürünen AKP’nin kendisi millet iradesini tanımayarak milli iradeye darbe yaptı.
Alınan bu hukuksuz karar başta vatandaşlar olmak üzere kamuoyunda sert tepkilere yol açtı.
Kazandığı seçimler ve başkanlığı iptal edilen Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “YSK süreci aklasın” sözünü hatırlatarak, Erdoğan’ın YSK’ye baskı yaptığını söylemişti.
Darbe kararına bir tepki de AKP’li eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den gelmişti. Gül, “Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı” karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım. Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız.” demiş ve 6 Mayıs Darbesi’ni 2007 yılındaki 367 garabetine benzetmişti.
Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında Genel Kurul’da en az 367 milletvekilinin bulunması gerektiği yönünde bir karar almıştı. CHP’lilerin Genel Kurul salonuna girmemeleri sonucunda 367 sayısına ulaşılamadı ve seçim de yapılamadı. Böylece cumhurbaşkanlığı seçim süreci bir krize dönüşüvermişti.
AKP yıllar önce düşürüldüğü bu haksız duruma bu sefer Ekrem İmamoğlu’nu düşürdü.
23 Haziran 2019’da tekrarlanan İstanbul yerel seçimlerine doğru gidilirken AKP ve MHP’de kirli bir seçim kampanyası başlatıldı. Öyle ki PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın kırmızı bültenle aranan kardeşi Osman Öcalan TRT yayınına çıkarıldı. Osman Öcalan aracılığıyla Kürtler’in AKP ve MHP’nin Cumhur İttifakı’na oy vermesi ya da hiç oy kullanmaması amaçlanıyordu.
Ekrem İmamoğlu’nun Kürtler’den oy alması nedeniyle, Millet İttifakı’nın PKK ile ittifak yaptığı yönünde algı operasyonları yapıldı. Ancak vatandaş gerçekte kimin PKK ile ittifak yaptığını Osman Öcalan olayında olduğu gibi açıkça görebiliyordu. Dolayısıyla, AKP ve MHP’nin bu kirli kampanyaları bir işe yaramadı.
Yapılan darbe sonucunda hakkı gasp edilen Ekrem İmamoğlu’na olan destek katlanarak arttı.
23 Haziran 2019 tarihinde tekrar yapılan seçimlerde Ekrem İmamoğlu, AKP ve MHP’nin adayı olan rakibi Binali Yıldırım’a tarihi bir fark atarak seçimleri kazandı ve üst üste ikinci kez İstanbul Belediye Başkanı seçildi.
6 Mayıs 2019 YSK Darbesi tarihe kara bir leke olarak eklendi.