Muradına ERENler… Türkiye’de milyonlarca genç işsizken torpille, adam kayırmayla muradına ‘EREN’lerin sayısı da az değil. İktidara yakın olan kişiler hiç hak etmedikleri bir şekilde devlet kademelerine getirilmeye devam ediliyor.

Bunlardan birisi de EREN’ler… Erdoğan ailesine olan yakınlıkları ile bilinen EREN’lerden birisi yakın zamana kadar TRT genel müdürü koltuğunu işgal ediyordu. Onun kardeşi olan bir diğer EREN de oldukça yağlı bir koltuğa kapak atmış durumda.

Muradına ERENler: Eren kardeşlerin acıklı hikâyesi

İlk olarak yaşı büyük olan EREN’den başlayalım.

Muradına ERENler Vol.1: İbrahim EREN

Kimdir İbrahim Eren? Yakın zamana kadar TRT Genel Müdürlüğü koltuğunu işgal ediyordu. Kim olduğuyla ilgili fazla detaya girmeden hemen söyleyelim: Kendisi Bilal Erdoğan’ın okul arkadaşıdır. Yani Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın arkadaşı…

TRT Genel Müdürlüğü’ne getirilmiş olmasının gerçek nedeni liyakatten ziyade, Bilal’in arkadaşı olması mıdır?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Kartal İmam Hatip Lisesi’nden sınıf arkadaşı olan İbrahim Eren, Bilal’in arkadaşı olması vesilesiyle birçok nimetten faydalandı, faydalanıyor.

İbrahim Eren’in LinkedIn hesabına bakıldığında kariyerinin havuz medyası olarak nam salan ATV’de başladığı görülüyor.

İbrahim Eren, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunu. Yani ATV’ye kapak attığı sırada medya ile ilgili herhangi bir eğitimi filan yok. Sadece hobi olarak medya ile ilgilendiğini iddia edebilir. Ancak bunun ATV gibi Türkiye’nin ana akım medya kanallarından birine kabul almak için yeterli olmadığı herkesin malumu…

İbrahim Eren ATV’de çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra İngiltere’de yüksek lisans eğitimine başlıyor. Burada dikkat çeken nokta, İbrahim EREN’in University of Westminster’da devlet desteğiyle eğitim görmüş olması.

İbrahim Eren’in kayıt yaptığı Media Management programı bir yıllık bir yüksek lisans programı olup an itibariyle yıllık harç ücreti 17 bin Sterlin düzeyinde. An itibariyle yaklaşık olarak 705 bin 500 TL’ye denk geliyor bu miktar. (1 Sterlin = 41.5 lira olarak hesaplandı).

Bu miktarın 2009 yılında farklı bir seviyede olduğu söylenebilir. Ancak 2009 yılındaki harç ücretinin de o günün şartlarıyla bu günkü gibi yüksek bir meblağa denk geldiği unutulmamalıdır.

Westminster Media Management harç ücreti sayfası için tıklayınız

Business Insider’ın haberine göre, Westminster Üniversitesi İngiltere’deki en pahalı üniversitelerden biri. Haberi okumak için tıklayın.

Üniversite harç ücretinin yanı sıra, İngiltere’de hayat çok pahalı. Bu yüzden, İbrahim Eren’in İngiltere’de hem de eşiyle birlikte hayatını idame ettirmek için yüklü bir bursa ihtiyaç duyduğu kolayca görülebilir.

İbrahim Eren’in hem günlük harcamaları hem de eğitim harcamaları o dönemde kendisine tahsis edilen Başbakanlık bursu sayesinde pek de sorun olmuyor. Kendisinin eğitimi devam ederken ATV’deki maaşı da devam ettiği için ekonomik olarak hiçbir sorun yaşamadan bir yıllık eğitimini tamamlamış.

Kendisi ta 2008 yılında ATV’ye yerleştirildiğinde de, kendisine 2009 yılında İngiltere’de Medya Yönetimi alanında yüksek lisans diploması alması sağlandığında da amacın ne olduğu belli oluyor.

Erdoğan, İbrahim Eren’in öncelikle medya alanında deneyim ve eğitim kazanmasını sağlıyor. Kısa bir süre sonra ATV’nin neredeyse başına getiriyor ve ATV’de müdür yardımcısı olarak görev alıyor.

İbrahim Eren’e bu şekilde deneyim kazandırıldıktan sonra kendisi TRT’ye öncelikle TRT’ye Genel Müdür Yardımcısı olarak atanıyor. Akabinde 2017 yılında proje tamamlanıyor ve Bilal Erdoğan’ın imam-hatip’ten arkadaşı TRT’nin Genel Müdür’ü oluyor.

İbrahim Eren görev süresi boyunca muhaliflere TRT’de ya hiç yer vermemesi ya da çok az yer vermesiyle dikkat çekmişti. 2018 yılında CHP’den cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce’nin her mitingde TRT’ye tepki göstermesi herkesin hatırında olmalı.

Muharrem İnce o cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde TRT’nin sürekli olarak Erdoğan’ı yayınlamasına tepki göstermiş ve yasa gereği zorunlu olarak kendisine de 10 dakika konuşma hakkı verilmesini şu sözlerle eleştirmişti: “TRT yasa gereği bana ’10 dakika gel konuş’ diyorlar. Ne konuşacağım sen çıkar Erdoğan’ı konuştur. Sayılı günün kaldı zaten.”

TRT Genel Müdürlüğü görevi sona eren İbrahim Eren için Londra Başkonsolosluğu gibi başka bir yağlı koltuk arayışı olduğu gündemde yer edinmişti. Bakalım başka bir yere kapak atacak mı?

İki yıldır sürdürdüğü Türksat Yönetim Kurulu Üyeliği maaşı kendisine yetecek mi göreceğiz.

Muradına ERENler Vol.2: Abdullah EREN

Abdullah Eren kimdir? Abdullah Eren, İbrahim Eren’in kardeşidir. Abdullah Eren 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun olduktan bir süre sonra İngiltere’nin Westminster Üniversitesi’nde yüksek lisan eğitimine başlıyor.

Ne tesadüf değil mi?

Abdullah Eren de abisi İbrahim Eren gibi 2009 yılında İngiltere’de yüksek lisan eğitimi görüyor.

Abdullah Eren de abisi İbrahim Eren gibi University of Westminster’a kayıt oluyor!

Abdullah Eren de abisi İbrahim Eren gibi harç ücreti olan bir programa kayıt oluyor.

Abdullah Eren’in harç ücreti, kira ücreti ve diğer harcamaları için devletten burs alıp almadığını bilmiyoruz. Ancak maaşlı olan abisi İbrahim Eren devletin tüm olanaklarından faydalandırılmışken kendisinin Başbakanlık bursundan mahrum bırakılmış olduğunu düşünmek epey bir saflık gerektirmez mi?

Neyse Abdullah Eren de abisi İbrahim Eren gibi eğitimini tamamlayıp Türkiye’ye geri dönüyor. Bir süre sonra SETA’da çalışıyor. SETA bildiğiniz gibi AKP ile olan organik bağıyla tanınıyor.

Abdullah Eren SETA’daki ‘deneyim’inden sonra hemen 2014 yılında Başbakanlık’ta danışman olarak göreve başlıyor. Burada 4 yıl boyunca sefa sürdükten sonra 2018 yılında önce cumhurbaşkanlığı danışmanlığına atanıyor. Ardından Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na terfi ettiriliyor.

Kim tarafından? Kuzeni tarafından…

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, kendisine bağlı Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluğu Başkanlığı’na (YTB) 34 yaşındaki kuzeni Abdullah Eren’i getirdi.

Abdullah Eren hâlâ aynı görevde keyif sürüyor.

Şimdi düşünelim? Türkiye’de Bilal Erdoğan’ın imam-hatipten arkadaşı olmayan herhangi bir vatandaş ve kardeşi bu şekilde devlet olanaklarından faydalanabilir mi?

Türkiye’de Muradına ERENler olduğu açıkça ortada. Ancak Muradına ERENler’e oranla hayattan umudunu kesenler daha fazla…

Türkiye’de üniversite mezunları işsiz. Boğaziçi Üniversitesi’nden, ODTÜ’den mezun olan gençler evde işsiz oturuyor. Yine KPSS gibi sınavlardan derece yapan vatandaşlar atanamıyor. Çünkü imam-hatipten Bilal Erdoğan gibi yağlı bir arkadaşları yok.

Diğer KAYIP NESİL yazılarına göz at.