Türkiye’de bazı çevrelerde yerleşmiş olan bozuk ve sorunlu bir zihniyet ve söylem var: “Devletin polisi… Devletin askeri….”
Bu zihniyete göre, “devletin polisi ve devletin askeri” ne yaparsa yapsın haklıdır. Polis ve askerimiz her türlü kusurdan ve hatadan münezzehtir. Hata yapsalar bile bu hatalar halı altına süpürülmelidir.
Asker ve polisi melek statüsüne oturtan bu zorunlu zihniyeti AKP ve MHP koalisyonu zamanında sıkça görmeye alıştık.
Artvin’in Yusufeli barajına karşı protesto yapan vatandaşların haklı eylemlerine yer yer şiddete varan müdahalede bulunan bir güvenlik teşkilatı düşünün.
Polis ve askerin görevi nedir? Devlet kademesinde bulunan bürokrat ve siyasetçilerin hatalarını savunmak mı, vatandaşın hakkını korumak mı? Polis ve asker nihayetinde emir komuta zinciri içerisinde hareket etmek zorunda. Bu yüzden, bazen suçlu olan devlet yöneticilerini bile korumak zorunda kalabiliyorlar. Burada asıl sorun, vatandaş ile asker ve polisi kendi şahsi menfaati için karşı karşıya getiren suça ve pisliğe bulaşmış siyasetçilerdir.
Yani güvenlik teşkilatı yerine o teşkilata komuta eden kişilere tepki göstermeliyiz. Tabii Polisin ve askerin suçlu ve hatalı olabileceği ihtimalleri de yok saymamak gerekir.
Tekirdağ’da çevik kuvvet şube müdürü Yadigar I. isimli şahıs, deprem bölgesi Gaziantep’in İslahiye ilçesinde görevlendirildi. Emniyet müdürü Yadigar I., 26 Şubat’ta görevinin sona ermesi sonrası resmi otobüsle Tekirdağ’a döndü. Ancak otobüsle depremzedeler için hazırlanan birçok yardım malzemesini de Tekirdağ’a getirdiği tespit edildi. Yani hırsızlık yaptı.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 20 Mart 2022’de kullandığı araçta 52 kilo 500 gram patlayıcı ele geçirilen İstanbul’da görevli polis memuru A.K. 22 Mart 2022’de tutuklandı.
13 Kasım 2022’de Taksim’de bomba saldırısı düzenlenmişti!
13 Kasım 2022 Taksim Saldırısı ve Saldırının Perde Arkası – Saldırıdan Kimler Nemalandı?
İstanbul’da Tarihi Kuşkonmaz Camii’nin bitişiğindeki kaçak kafelerin yıkımının polis ve zabıta ekipleri tarafından engellenmesi… Buradaki kaçak yapılar AKP’li birine ait olduğu için yıkım kararına rağmen devletin polisi ve zabıtası kaçak yapıyı korumak için görevlendirildi.
Bu çarpık zihniyete tepki gösteren Ekrem İmamoğlu, “Polisimizi bu görüntüye mahkûm eden, bakın kim yetkiliyse; hepinizi kınıyorum. Ayıptır. Devletin bir zabıtasına karşı bir kafeteryayı koruyacak kadar akıl gitmiş” dedi.
Diyarbakır’da 14 yaşındaki çocuğa polis saldırısı!
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 14 yaşındaki çocuğa işkence yapan 5 polis memuru büyük tepki uyandırdı. Küçük çocuğu öldüresiye dövüp işkence eden saldırgan polisler ile ilgili verilen karar da açıklandı.
Savcı uyuşturucu baronu çıktı: Polisleri kurye olarak kullanmış
Sabah gazetesinden İlker Turak’ın haberine göre Konya Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri ihbar üzerine kent girişinde kuryenin bulunduğu aracı durdurdu.
Şüpheli F.K’nin Whatsapp mesajlaşma uygulamasını inceleyen polisler, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Osman Yarbaş’ın F.K’ye uyuşturucu sevkiyatı ile ilgili talimatlar verdiğini tespit etti.
Yani, “devletin polisi devletin askeri” diyerek polis ve askerin yaptığı her şeyi sorgusuz sualsiz doğru kabul etmemeliyiz. Polis de asker de hata yapabilir, onlar da suç işleyebilir. Yeri geldiğinde iktidar sahipleri tarafından usulsüzlükleri korumak için de görevlendirilebilir.