Kürşad Yılmaz kimdir?
4 Aralık 2022 tarihinde BİM CEO’su Galip Aykaç’ı ölümle tehdit eden Kürşad Yılmaz’ın ismi Türkiye gündemini meşgul etmeye başladı. Peki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yakınlığı ile de bilinen Kürşad Yılmaz kimdir?
Kürşad Yılmaz, 4 Aralık 2022 tarihinde şu sözlerle BİM CEO’su Galip Aykaç‘ı tehdit etmişti: Seni ve senin gibi sıyırtmaları uyarıyorum; Vatandaşı zor durumda bırakacaksınız liderler uyarınca da çıkıp kabadayılık yaparcasına açıklama yapacaksınız öyle mi; kime kimlere hangi güce güveniyorsanız bütün güvendiğiniz güçlerle birlikte hepinize diyorum tuttuğunuz köşe başları mezarınız olur.“
Tam adı Yakup Kürşad Yılmaz olup 12 Eylül 1980 Darbesi öncesinde MHP’nin yan kuruluşu Ülkücü Gençler Derneği’nde (ÜGD) yöneticiydi.
Kürşad Yılmaz’ın adı kamuoyunda en çok Kuşadası Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu’nun öldürülmesi olayıyla biliniyor.
Cinayetin ardından Kürşad Yılmaz ve adamlarına dava açıldı. Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucunda Fırat Erdoğan ömür boyu hapse, azmettirici oldukları iddiasıyla yargılanan çete lideri Kürşad Yılmaz ve yardımcısı Yavuz Kaşıkçı da 16’şar sene hapse mahkûm oldu. Sanıklardan Şerafettin Kurt cezaevinde öldürüldü. Temyiz sürecinde Yargıtay mahkemenin verdiği 16 yıl hapis cezasını az bularak arttırılmasını istedi. Tekrar görülen davada Kürşad Yılmaz’a müebbet, Yavuz Kaşıkçı’ya idam cezası verildi.
Suç örgütü lideri Yılmaz 1998’de Burdur Cezaevinden görevli Uzman Çavuş Numan Güvenir tarafından kaçırıldı. Kaçışla ilgili açılan davada cezaevi müdürü ve yardımcılarının da kaçışa yardımcı oldukları iddia edildi. Cezaevi müdürü Kürşad Yılmaz’ın torpilli bir mahkûm olduğunu, dönemin Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Hayrettin Gökdemir ve birkaç üst düzey yönetici tarafından sık sık ziyaret edildiğini anlattı. Kaçısın organizasyonu için bazı iş adamlarından da haraç alınmıştı.
Bunun üzerine Mafya lideri Yılmaz çetesine karşı bir operasyon düzenlendi ve 13 çete üyesi gözaltına alındı. Sanıkların karıştığı iddia edilen eylemler şöyleydi:
-3 Mart 1997: Kağıthane İlçesinde İzzet Fıçıcı’nın yaralanması
-9 Kasım 1997: Kağıthane’de Halil Aydın’ın yaralanması
-15 Aralık 1997: Beyoğlu’nda Düver Bar’ın kurşunlanması
-20 Şubat 1998: Şişli’de As Menkul Değerler’in kurşunlanması
-24 Nisan 1998: Gaziosmanpaşa’da İzzet Yılmaz’ın yaralanması
-12 Mayıs 1998: Zeytinburnu’nda Mustafa İhtiyar’ın tabanca ile öldürülmesi
-3 Haziran 1998: Güngören’de Hayri Dinçer Ekerer’in yaralanması
Bu iddialar üzerine Kürşad Yılmaz Behçet Cantürk’ü öldüren güçlerin kendisinden Liceli iş adamı Halis Toprak’ı öldürmesini istediklerini, bunu reddettiği için bir takım cinayetlerin üzerine yıkıldığını söyledi.
Cezaevindeyken adı iki cinayete daha karıştı. O sırada, özel izinle İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Kalem’inde çalışan Polis memuru Tülay Çetin‘le evlendi.
2005 yılında hakkında yeniden dava açıldı. Mafya lideri Yılmaz bu davada “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, nitelikli yağma, tehdit, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” gibi suçlardan 66 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
2021 yılında Kürşad Yılmaz’ın avukatlarının başvurusu üzerine yeniden yargılama talebi, dosyadaki bir kısım suçlar yönünden kabul edildi, 32 yıllık cezadan beraat etti. Bu cezanın infazdan düşürülmesinin ardından kalan ceza yönünden infaz süresi tamamlanan Kürşad Yılmaz, güvenlik gerekçesiyle 29 Ekim tarihinde gece yarısı cezaevinden tahliye edildi. Tahliye olmasının ardından ilk işi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘yi ziyaret etmek oldu. Ziyaretin ardından MHP’den yapılan açıklamada, “Ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitlerinden Yakup Kürşad Yılmaz, tahliye olmaları münasebetiyle Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendiyi ziyaret etmişlerdir” denildi.
12 Mayıs 2018 tarihinde Devlet Bahçeli, HDP‘nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘ın serbest bırakılması talebi üzerine Alaattin Çakıcı ve Kürşad Yılmaz’ı hatırlatarak, “Peki, ülkü ve ülke sevdalısı olan, davalarının gözü kara yiğitleri olarak bilinen mesela Alaattin Çakıcı, mesela Kürşad Yılmaz, 100 bin ülkücünün imzasıyla aday gösterilseydi, bu kahramanlarımız için de cezaevinden çıkarılmaları için bir kampanya yapılacak mıydı? Bu kardeşlerimizi taş duvarların ardında çürümeye terk etmek ne kadar adil ve adaletlidir.” demişti.
Bir başka suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı da cezaevinden salıverildikten sonra Devlet Bahçeli’ye teşekkür ziyaretinde bulunmuştu.
Kaynak: Sol Gazetesi – Orhan Gökdemir