Sedat Peker, Süleyman Soylu’nun birçok cinayet ve narkotik suça göz yumduğunu iddia etti. Peker, Süleyman Soylu’nun bu suçlara bulaşmış olan Burhan Kuzu’nun desteğini almak istediği için bu suçlara olur verdiği iddiasında bulundu. Peker, Soylu’nun Burhan Kuzu aracılığıyla AKP’de kabul görebilmek adına büyük suçlara ve kirli bağlantılara göz yumduğunu iddia etti.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Burhan Kuzu’nun kendi aleyhine olan bir operasyonu durdurttuğunu iddia etti. Peker, bu sayede Burhan Kuzu ile samimiyet kurduğunu ifade etti.
Peker’in iddialarına göre, Burhan Kuzu İranlı bir kadının kayıt dışı parasını İskenderun Serbest Limanı’dan çıkarmak için kendisinden destek talebinde bulunmuş. İşte Peker’in o iddiası: “İran eski Cumhurbaşkanı Haşimi Ravsancani’nin akrabası olduğunu söylediği Roya Abidini isimli bir bayanın İskenderun serbest limanında kayıt dışı çok yüksek miktarda nakit parasının olduğunu, bu parayı limandan çıkarmanın bir sorun olmadığını (nakit para konteynerde eşya olarak görünüyordu), sonrasında bu bayana koruma sağlamamız yönünde ricada bulundu.”
Peker’in iddiasına göre, Burhan Kuzu’yu Roya Abidini ile Aliye Uzun tanıştırmış.
Sedat Peker, Burhan Kuzu’nun bu ‘rica’sını ABD ile sıkıntı yaşayacağı gerekçesiyle reddettiğini ifade etti.
Not: Yurt dışında kaçak durumunda olan Peker’in burada ABD ile ters düşmeme çabasında olduğunu kolayca görebiliyoruz.
Peker, Aliye Uzun’un Burhan Kuzu’yu İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti ile tanıştırdığını iddia etti. Peker, Aliye Uzun, Burhan Kuzu ve Zindaşti olduğu iddia edilen kişinin aynı karede olduğu fotoğrafları paylaştı.
Sedat Peker, Burhan Kuzu’nun İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’ye Türk vatandaşlığı verilmesi için uğraştığını iddia etti. Peker’e göre Kuzu’nun bu talebi, Zindaşti’nin tüm dünyada tanınan bir uyuşturucu baronu olması nedeniyle kabul görmedi. Peker, Burhan Kuzu ve Zindaşti dostluğunun bu vesile ile olduğunu iddia etti.
Peker’in iddialarına göre, Zindaşti kızının vurulması üzerine, “kızının intikamını almak için Orhan Üngan’ın kardeşi İlhan Üngan’ı ve avukatı Kudbettin Kaya’yı öldürttü.” Peker, bir operasyonla tutuklanan Zindaşti’nin, Burhan Kuzu’nun araya girmesiyle bir gece nöbetçi hakim tarafından salıverildiğini iddia etti.
Zindaşti o günden sonra bir daha bulunamadı.
Sedat Peker’in iddialarına göre, Orhan Üngan cezaevine girdikten sonra kendisini içeri attıran kişinin Burhan Kuzu olduğuna dair delil toplayıp ve bu delillerle Burhan Kuzu aleyhinde dava açmış.
İddiaya göre, Burhan Kuzu bu noktada Sedat Peker ile iletişime geçip Orhan Üngan’ın şikayetini geri çekmesini sağlamış. Sedat Peker, bundan sonra Burhan Kuzu ile Orhan Üngan arasında dostluk başladığını ve bu dostluğun Burhan Kuzu’nun öldüğü tarihe kadar devam ettiğini iddia etti.
Sedat Peker’in iddia ettiğine göre, Süleyman Soylu tüm bu suçları, kirli ilişkileri ve çetelenmeleri görmezden gelmiş. Peker, Süleyman Soylu’nun AKP içinde kabul görebilmek için Burhan Kuzu’nun desteğine ihtiyaç duyduğunu iddia etti. İddiaya göre, Süleyman Soylu, Burhan Kuzu ile olan ilişkileri nedeniyle bahsi geçen tüm suçlara ve suçlulara karşı kayıtsız kalmış.
Sedat Peker, Burhan Kuzu’nun içinde bulunduğu kirli ilişkiler nedeniyle şantaja maruz kaldığını iddia etti. Yine iddiaya göre, Burhan Kuzu bu şantajlara teslim olmuş. Bu şantajlardan ilki sonucunda, Burhan Kuzu’nun araya girmesiyle şantajcılar Ziraat Bankası’dan büyük bir miktarda kredi almış.
Sedat Peker, bu iddiasına ait ses kaydını da paylaştı. İddiaya göre, Burhan Kuzu telefonda Ziraat Bankası personelini kredi için ikna etmeye çalışıyor. İşte o ses kaydının bulunduğu tweet:
Burhan Kuzu’nun iddiasına göre, başka kişiler de Burhan Kuzu’ya şantaj yaparak bir yeri OYAK’a değerinin çok üstünde bir fiyattan sattırmak istemişler.
Peker’in iddialarından bir diğerine göre, Burhan Kuzu, zengin birisinin adli tıptan sağlam raporu alması için devreye girmesi istenmiş. Sedat Peker, bu görüşmeye ait olduğunu iddia ettiği WhatsApp yazışmalarını da paylaştı. Yazışmalarda Deniz Durmay adındaki şahıs için sağlam raporu isteniyor. İşte o yazışmalar.
Sedat Peker, Burhan Kuzu örneğini gösterek birçok vakada adli tıp raporlarına müdahale edildiğini ve bu nedenle suçluların ceza almadığını iddia etti.
Sedat Peker, Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar’ın tecavüz ettiği iddia edilen Yeldana Kaharman dosyasının da benzer şekilde kapatıldığını iddia etti.
Peker, kamuoyunda Aleyna Çakır olarak tanınan Sema Esen’in ölümünden sonra tutuklanan Ümitcan Uygun hakkında da iddialarda bulundu. İddiaya göre, Ümitcan Uygun’un babası Süleyman Soylu’nun arkadaşı olduğu için adli tıp raporuna müdahale edilmiş. Böylece Ümitcan Uygun’un ceza alması engellenmiş.
Aleyna Çakır davasında tutuklanmayan ve davası devam eden Ümitcan Uygun, Esra Hankulu’nun ölümü üzerine yeniden tutuklandı.
Sedat Peker, anlattığı olayların içindeki bir kişi olmasına rağmen, cumhuriyet savcılarının bu iddialara sessiz kalmasını eleştirerek şunları söyledi: “Cumhuriyet savcılarımıza da şunu söylemek isterim. Olayların içinde bulunan bir kişi olarak açıkladığım bunca suça (delilleriyle ispatlı olduğu halde) hiçbir soruşturma açmadığınız için gelecek günlerde en iyi ihtimalle sizlere de görevi ihmalden soruşturma açılacaktır.”