Cumhuriyet tarihinin belki de en kötü ekonomi bakanı: Nureddin Nebati…
Göreve gelir gelmez ilk işi saraya olan bağlılığını dile getirmek olan yeni Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ekonomik kriz karşısındaki etkisizliği ile dikkat çekiyor.
Göreve geldiği günden beri sadece laf üreten ve Erdoğan’a olan bağlılığını dile getiren Nureddin Nebati Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik buhrandan çıkış için bir reçete sunamadı.
Ekonomik krizi her vatandaş gibi sadece izleyen Nureddin Nebati son yaptığı açıklamalarla da tepki çekti.
Ekonomik krizden etkilenen vatandaşa seslenen Nebati, “sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Enflasyonun altında ezilirsin. Ama ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse.” diyerek büyük tepki çekti.
Her fırsatta Erdoğan’a bağlı olduğunu söyleyerek pasif bir ekonomi yönetimi göstereceğini kanıtlayan Nureddin Nebati: “Liderimize bağlıyız. Tayyip Erdoğan’a rağmen asla bir şey yapmam! Bunu da net söylüyorum. Herkes bilsin” diyerek ekonominin başına geçmiş en etkisiz bakanlardan biri olduğunu da kanıtladı.
‘Yeni ekonomik model tutmazsa?” sorusuna cevap veren Nureddin Nebati: “Üzülürüm. Çünkü ya kahramanı olacağım çocuklarımın ya da boynu bükük bir şekilde eve döneceğim ve onların da boynunu bükmüş olacağım. Ben eve boynu bükük dönemem.” diyerek ekonomik kriz karşısındaki yol haritasını da göstermiş oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan görevinden ayrıldı, yerine Nureddin Nebati atandı
Haberi oku
Faizler konusunda da konuşan Nureddin Nebati, “faizleri artırmama konusunda kesin kararlıyız ve bu işi biz oturtacağız Allah’ın izniyle.” diyerek faiz konusunda da Erdoğan ile aynı çizgide olduğunu göstermiş oldu.
Nureddin Nebati gerçekten başarıya ulaşıp ulaşamayacağına olan inancı sorusuna: “Faizi artırmayacağız. Bu işi faiz artırmadan da yapabildiğimizi göreceksiniz. Sadece güven.” dedi.
Erdoğan’ın TÜSİAD ile ilgili tutumunu da değerlendiren Nebati şöyle dedi: “O ifadeler, yorumlar Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisinindir. O benim liderim. Genel Başkanım. Aynı zamanda Cumhurbaşkanım. Üç açıdan bağlıyımdır kendisine. Kabinenin de bir üyesiyim.Ama benim tarzımı, düşüncelerimi, tutumumu, olaylara karşı bakış açımı herkes bilir. Vakti geldiğinde TÜSİAD’la da görüşeceğim elbette. Ben şu anda Türkiye ekonomisinin başına getirildim mi? Getirildim! O halde işime bakıyorum. İşimi çözeceğim. Ulusal çıkarlar neyi gerektiriyorsa, sokaktaki vatandaşımın ihtiyacı ne ise ona ilişkin olarak hareket etmek zorundayım. Patronun da patronluğunu anlamalıyım. Gazetecinin de gazeteciliğini, çalışanın da çalışanlığını anlayacak empatik davranışlarda bulunmalıyım. Çünkü ancak o şekilde başarılı olabilirim.“
“Bize güvendiğiniz anda. İnandığınız anda bu iş çözülür. Sıkıntı yok. Türkiye’nin makro ekonomik göstergesinde hiçbir şekilde hiçbir sorun yok. Güven tesis edelim. Sorunlar var ama bunun üstesinden gelebilecek de çok güçlü bir altyapımız var. Sadece ve sadece insanları inandırmamız, geri adım atıp atmayacağımızı bilmeleri, kararlılığımızı anlamaları, samimiyetimize inanmaları gerekiyor. Bu kadar!“