2021 yılının son dakikalarında tabiri caizse bir tür zam yağmuru yaşanmıştı. Birçok tüketim ürününe fahiş oranlarda zam yapılmıştı.
AKP eliyle ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile yapılan bu fahiş zamlar zaten zar zor geçinen vatandaşın belini kırdı.
İğneden ipliğe her şeye zam yapıldıktan sonra vatandaş devasa bir enflasyon canavarıyla baş başa kaldı. Tam bu noktada AKP’nin zam tiyatrosu devreye girmeye başladı.
AKP iktidarı tarafından yapılan zamların oranı önce çok yüksek tutuluyor. Vatandaş bu yüksek oranlara tepki gösterince yapılan bu zammın bir kısmı geri alınıyor. Sonuç olarak yine büyük oranda zam yapılmış oluyor. Ancak yandaş medya ve AKP iktidarı yapılan zammı değil, zamdan yapılan ufak indirimi konuşuyor.
AKP’de her şey tek bir adama bağlı olduğu için bu kişi medya ve halk nezdinde parlatılıyor. Peki bu nasıl yapılıyor?
AKP tarafından öncelikle fahiş oranlarda zamlar yapılıyor. Bu zamların hepsi tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayından geçiyor. Kamuoyunda fahiş zamlara karşı bir tepki oluşunca AKP tarafından “reis” faktörü devreye sokuluyor.
Nedir bu reis faktörü?
Sanki yapılan zamlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından geçmemiş ve sanki Erdoğan bu zamlardan habersizmiş gibi bir algı operasyonu yapılıyor. Yandaş medyanın yürüttüğü bu algı operasyonundan sonra Erdoğan yapılan zamların ufak bir kısmını geri alıyor. Bunun üzerine Erdoğan yandaş medyada vatandaş yanlısı kararlar alan bir halk kahramanı olarak lanse ediliyor. Oyun bu kadar basit!
Oysa fahiş zam kararını onaylayan da Erdoğan, bu fahiş zam kararını abartılı bulup ufak bir indirimle halk kahramanlığına soyunan da Erdoğan.
Sonuçta AKP zam tiyatrosunu başarıyla icra etmiş oluyor. Olan ise yine vatandaşa oluyor, özellikle yoksul vatandaş zamlar karşısında çaresiz kalıyor.