Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Türkiye’nin Ukrayna’dan getirdiği 2 bin kişilik Ahıska Türkü grubu yaklaşık iki yıldır Aşağıdemirtaş Geçici Konaklama Merkezi’nde yaşıyordu.
Burada yaşayan Ahıska Türklerinden 218 aileden oluşan yaklaşık 703 kişilik Ahıska Türkü grubu kalıcı olarak yaşamak üzere otobüslerle Bitlis’in Ahlat ilçesine getirildi.
Elazığ Valisi Ömer Toraman, Ahıska Türklerini Elazığ’dan Bitlis’e göndermek üzere düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Ahıska Türklerinin yaklaşık 2 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları ile Elazığ’a getirildiğini ve geçici konaklama merkezine yerleştirildiklerini söyledi.
Elazığ valisi Toraman, Ahlat’a gönderilen Ahıska Türkü 218 aileye hitaben şöyle konuştu:
“Elazığlı hemşerilerim sizleri çok sevdiler, bağırlarına bastılar. Onlara da çok teşekkür ediyorum, misafirperverliklerinden dolayı. Kadim Türk yurdu, ata yurdu Ahlat’a yerleşiyorsunuz, Ahlat bizim için çok önemli bir yer. İnşallah orada bundan sonraki hayatınızı devam ettireceksiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız bu tahliyeler olduktan sonra bin ailenin iskanı için kararname yayımladı. İlk etapta 218 ailemizin iskanını sağlıyoruz. Daha sonra peyderpey diğer ailelerimizin de iskanını sağlayacağız. Allah birlik ve beraberliğimizi muhafaza etsin.“
Ahıska Türkü grubun Bitlis’in Ahlat ilçesine yerleştirilmesi mülteci ve göçmen karşıtı Türkçü gruplar arasında sevinçle karşılandı.
Türkçü grupların sosyal medya tepkilerinden de anlaşılacağı üzere Ahıska Türkü grubunun Ahlat’a yerleştirilmesi kamuoyunda bu kararın bölge demografisini etkileme amacı taşıyıp taşımadığı sorusuna yol açtı.
2024 itibariyle 34 bin kişilik bir nüfusa sahip olan Ahlat‘ta son yerel seçimleri AKP kazandı.
Osmanlı Devleti’nin Türkçü İttihat ve Terakki rejiminden bu yana Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt nüfusun bir bütün olmaması için bölgede belirli yerlerin Türkleştirilmesi politikası benimsenmiştir. Bitlis bu planın uygulandığı merkezlerden biridir.
İttihatçı paşalardan Kazım Karabekir, Kürt Sorunu adlı kitabında Doğu ve Güneydoğu’da Kürt nüfus arasına Türklerin yerleştirilerek böylece Kürt bölgeleri arasında kopukluk sağlanması gerektiğini savunmuştur. Aksi taktirde bölgede büyük bir Kürt birliği “tehlikesi” doğacağına dikkat çekilmiştir. Cumhuriyet döneminde bu politika benimsenmiş ve Doğu’da Türkleştirme planı devreye sokulmuştur. Erzincan, Elazığ, Bitlis bu Türkleştirme politikasının yoğunlaştığı merkezlerden bazılarıdır.