Son yıllarda Türkiye’de Aids oranı katlanarak artıyor. Resmi istatistiklere göre her yıl 3-4 bin kişiye Hiv+ tanısı konuluyor. Ancak Coronavirüs sürecinde Hiv+ olan kişi sayısı diğer yıllara göre oransal olarak düşüş gösterdi.
Resmi istatistiklere bakıldığında son yıllarda Hiv+ tanısı konulmuş kişi sayısının 2016 yılından 2019 yılına kadar sürekli artış gösterdiği görülüyor. İşte o veriler:
2016 yılında 2687 kişiye Hiv+ tanısı konulmuş.
2017 yılında 3271 kişiye Hiv+ tanısı konulmuş.
2018 yılında 3953 kişiye Hiv+ tanısı konulmuş.
2019 yılında 4053 kişiye Hiv+ tanısı konulmuş.
2020 yılında 2122 kişiye daha Hiv+ tanısı konulmuş. Bu sayı 2019 yılında 4053 hasta sayısının yarısına denk geliyor. Özellikle 2020 yılında Coronavirüs nedeniyle sosyal yaşama getirilen kısıtlamalar sayesinde Hiv+ olan yeni kişi sayısı daha az oldu.
Pandemi sürecinde evde kalmak zorunda kalan vatandaşların yeni kişilerle tanışma şansı azaldı. Yine Aids’e davetiye çıkaran arkadaşlık uygulamaları üzerinden buluşma ihtimali getirilen kısıtlamalar nedeniyle düşüş gösterdi.
Coronavirüs sürecinde getirilen kısıtlamalar, Hiv ya da Aids tanısı konulan kişi sayısında nisbeten bir azalmaya neden olsa da Türkiye’de Hiv-Aids tehlikesi devam ediyor.
Hiv-A.I.D.S. tehlikesi hakkında yeterli bir bilgiye sahip olmayan vatandaşlar hiç beklemedikleri bir anda Hiv-A.I.D.S. tanısı alıyor. Türkiye’de insanlar ancak Hiv-A.I.D.S. olduktan sonra Hiv ve A.I.D.S. hakkında bilinçleniyor.
Hiv, human immunodeficiency virus‘ın (insan bağışıklık eksikliği virüsü) kısaltması. Yani A.I.D.S.’e neden olan virüsün kısaltılmış adı. Hiv tanısı konulan kişiler düzenli bir tedavi almadıkları zaman bu virüse yenik düşerek A.I.D.S. olur.
Yazıyı oku
A.I.D.S., acquired immunodeficiency syndrome‘un (edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu) kısaltması olup Hiv tanısı konulan kişinin hastalıklara karşı savunmasız kaldığı süreçtir. AIDS evresine geçen Hiv tanılı kişiler, vücudun güşsüz kalması nedeniyle çeşitli organ yetmezliği vb. sebeplerle hayatlarını kaybederler.